DÜNYA FELSEFE GÜNÜ

DÜNYA FELSEFE GÜNÜ

2002 yılından beri her yıl Kasım ayının üçüncü Perşembe günü, Dünya Felsefe Günü olarak kutlanmaktadır. Dünya Felsefe Günü kutlanması önerisini getiren, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi'nin başkanı olduğu Türkiye Felsefe Kurumu'dur (TFK). Bu konuda Uluslararası Felsefe Kurumları Federasyonu'nun çok değerli çabaları olmuştur. Türkiye Felsefe Kurumu, Uluslararası Felsefe Kurumları Federasyonu'nun aktif bir üyesidir. Türkiye Felsefe Kurumu'nun önerisi UNESCO tarafından kabul edilerek "Dünya Felsefe Günü" 2002'de ilan edilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı da belirli gün ve haftalar listesine Dünya Felsefe Günü'nü almıştır.

Dünya Felsefe Günü üç yıl Paris'te, UNESCO Merkezinde görkemli bir şekilde kutlandıktan sonra, bu geniş boyutlu uluslararası kutlamanın her yıl başka bir ülkede yapılmasının uygun olacağı; bunun, bir Felsefe Günü ilân etmenin amacına daha çok hizmet edebileceği düşünüldü. Böylece 2005 yılının kutlaması Şili'de (Santiago'da), 10. yıl kutlaması da Fas'ta (Rabat'ta) yapılmıştır. Dünya Felsefe Günü 2007 yılında İstanbul'da gerçekleştirilmiştir.

Felsefe eğitiminin dünyamızda sağlayabileceği en önemli işlevi, insanın dogmalardan arınmasını sağlayabilen bir anahtar olmasıdır. 10–17 Ağustos 2003 tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen 21. Dünya Felsefe Kongresi'nin açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer felsefenin işlevini şöyle vurgulamıştır:

"İnsanlık bir yandan kendini geliştirip özgürleştirirken öte yandan gelişmiş toplumlarla az gelişmiş toplumlar arasında büyüyen uçurum, eşitsizlik, yoksulluk, bilgisizlik, kültürsüzleşme, bağnazlık ve bunlardan kaynaklanan terör, kültürlerarası çatışma, moral değerlerde çözülme gibi sorunların üstesinden gelmeye çalışmaktadır (...) Felsefe insanın yaşamını, değerlerini, amaçlarını sorgulamakta, varlığı bütün olarak ele almakta, temelde insanın sorgulayabilme yeteneğine dayanmaktadır (...) Felsefenin geliştirdiği kuşkuculuk ve eleştirel düşünce, bilimsel düşüncenin, yenilikçi buluşların temelini oluşturmuştur. Eleştirel, sorgulayıcı ve çözümlemeci düşüncenin önem kazandığı dönemler, bilimsel üretim ve aydınlanmacı gelişmelerin önünü açmıştır. Dünya Ortaçağın karanlığından, skolastik düşüncenin dar ve tutucu kalıplarından, felsefi düşüncenin sorgulayıcı ve eleştirel yaklaşımı ile çıkmıştır."

20.11.2020 462